Niyet çeken?

Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan ayında da müşterilerimiz için iftar programları organize ettik. Bir çok güzel ve anlamlı akşama ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadık.

 

Huzur ve mutluluk dolu bu akşamlarda bazen farklılaşmak bazen ise geleneksele yaklaşmak için çeşit çeşit animasyonlar hazırladık ve geniş bir yelpazede hizmet sunduk.

 

Peki bir iftar daveti nasıl oluyor? Nelere dikkat edilmeli? Bu konudaki deneyimlerimizi paylaşalım sizlerle.

 

Öncelikle davetin verileceği yeri iyi seçmek gerekiyor. Diğer yemek davetlerinden farklı olarak iftar programında bir çok hassasiyet var ve misafirleriniz karşısında zor durumda kalmamak -kaş yapayım derken göz çıkarmamak- çok önemli.

 

Biz her yıl olduğu gibi bu yıl da iftar davetlerimiz için yüksek kaliteli otelleri tercih ettik. Özellikle lokantalar (ne kadar üst sınıf olurlarsa olsunlar) ve diğer davet/etkinlik mekanları 10/20 kişiyi geçen davetler için kesinlikle yeterli olamıyorlar. Her ne kadar yeterli yerleri olsa da, genellikle servis elemanlarını ve lojistik hazırlıklarını tatmin edici bir seviyede tutamıyorlar.

 

Etkinlik alanına karar verildikten sonra, tarih ve özellikle etkinlik saatine karar vermek çok önemli. Kadir gecesinin olduğu gün, ertesi gün, arife günü, Ramazan ayının ilk günü ve haftasonlarını tercih etmemekte yarar var. Bu günleri genelde aile büyükleri/akraba/eş dost ile geçirmek tercih ediliyor ve doğal olarak etkinliğinize katılımı etkileyebiliyor.

Davetin başlangıç saatine iyi karar vermek lazım. Ne çok erken, ne çok geç başlatmalısınız etkinliği. Erken gelen konuklarınıza ikramda bulunamayacağınız için yarım saat öncesi en ideali. Tabii bu yarım saatlik sürede en azından görsel olarak bazı “ikramlar”da bulunmanız, bu zor saatlerin daha kolay geçirilmesine yardımcı olabiliyor.

Menü tercihleri bir diğer önemli konu. İftariyeliklerin bol ve çeşitli olması, doyurucu olmasından çok iştah açması genellikle tercih ediliyor. Çorba bu menülerin olmazsa olmazı. Çok kısıtlı bir misafir kitleniz yok ise yemekleri çok süslü seçmek yerine daha genele hitap eden şekilde belirlemenizde yarar var. “Elit/Klas” gözükeceğiz diye misafirlerin çoğunu aç bırakmayın 🙂 Tabii her yemek davetinde olduğu gibi vegan/vejetaryan/ve diğer yemek hassasiyeti olan misafirleriniz için alternatif yemekleri hazırda tutun.

Çok geleneksel bir akşam planlıyorsanız tatlı için güllaç olmazsa olmaz, ama bu kadar yemeğin üzerine sadece dondurma da kararında olabilir.

Fotoğraf ve video çekimi her etkinlikte olduğu gibi göz ardı edilebilir, siz etmeyin! İftar hatırası fonu önünde çekilecek fotoğraflar, hem sosyal medya için hem de kurumsal arşiviniz için inanın bana çok faydalı olacak.

Gelelim etkinliği süslemeye. Musiki grubu kesinlikle geceye renk katıyor. İyi bir ses/ışık sistemi eşliğinde -ben enstrümantal bir performans tercih ediyorum- minumum üç kişilik bir grup -özellikle bendir ve kanunla- hoş bir arka plan müziği yapacaklardır. Ufak bir not: Ev sahibinin hoşgeldin konuşması için bir telsiz mikrofon bulundurmakta her zaman yarar var.

 

Sema Gösterisi sunmayı düşünüyorsanız, özellikle ışık sistemi üzerine düşünmenizi tavsiye ederim. İyi bir ışık şovu gösterinin etkileyiciliğini artıracaktır. Gösteri için düz bir zeminden -aralıksız/temiz- platform hazırlamanız gerekir. Bunun için yeterli yerinizin olduğundan ve gerekli platforma sahip olduğunuzdan emin olun. Ve size tavsiye gösterinin müziğini en an iki kere sistemde test edin.

 

Orta Oyunu / Karagöz – Hacivat gibi bir gösteri planlıyorsanız yeterli sayıda Headset bulundurun. Animasyon ekiplerinize “hassas” misafirlerinizden bahsetmeyi ve dikkatli olmalarını söylemeyi unutmayın. Herkesi eğlendirmeye çalışırken, misafirlerinizi kırmak hiç isteyeceğiniz bir senaryo olmayacaktır unutmayın.

Eğer dış mekanda gerçekleşiyorsa etkinlik, mikrofonlar için sünger bulundurmak gerekir. Özellikle Ankara akşamları rüzgarlı olur, hazırlıklı olun.

Etkinlik alanına “direkler arası” etkisi vermek istiyorsanız Macuncu, Lokmacı, Niyetçi (Dilekci), Şerbetci gibi farklı animatörleri getirebilirsiniz. Yiyecek servis edenlere ekstra özen göstermeniz gerekir. Besin zehirlenmesi sonrasında misafirlerinizin hepsiyle acilde etkinliğe devam etmek pek tercih edeceğiniz bir senaryo değildir sanırım 🙂

Lokma dökme gibi “ateşli” bir şov planlıyorsanız güvenlik önlemlerini kontrol etmeli, özellikle etkinlik alanıyla yetkilileriyle önceden konu hakkında istişare etmelisiniz.

Ekiple ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer şey ise kıyafetlerdir.

Kıyafetlerin olabildiğince bir örnek olması, şovun inandırıcılığını artıracaktır.

Eğer farklılık yaratmak, ilgi çekmek istiyorsanız Niyetçi’yi bunun için kullanabilirsiniz. Misafir grubunuzun özelliklerine göre özel yazılmış niyetler gecenizin en çok konuşulan konusu olabilir. Yazıyı bu konuda bir örnekle bitireceğiz. Ama öncesinde son bir hatırlatma yapalım. Misafirlerinize ufak hediyeler vermek her zaman hoş karşılanır. Geceyi hatırlatacak ufak bir süs eşyası da olabilir, misafirinizin adına yapılmış bir “hayır”ın sertifikası da.

Bu kadar çok ayrıntıyla ben uğraşmayayım diyorsanız tabii ki sizin için bu ufak detayları halleder, iyi dileklerle hatırlanacak bir ev sahipliği yapmanız için tüm deneyim ve yeteneklerimizi hizmetinize seve seve sunabiliriz 🙂

 

Dönelim tekrar “Niyet” konusuna. Bu yıl ev sahipliğini üstlendiğimiz bir iftar organizasyonumuzun hedef kitlesi IT (Bilgi Teknolojileri) profesyonelleriydi. Müşterimiz yaratıcı ve eğlenceli “niyet”ler talep etti.

Metin yazarlarımız tüm yaratıcılıklarını kullandılar ve aşağıda bazı örneklerini verdiğim niyetleri misafirlerimiz için hazırladılar. Akıllı tavşanımız “Kısmet”in desteğiyle misafirlerimiz niyetlerinden pek memnun kaldılar.

 

 

Niyetlerimizden bazıları:

 

“Büyük dağlar aşacaksın, şaşırma yarın USB’yi ilk denemede takacaksın”

“Zam gelecek pek yakında merak etme, Patchleri sıra sıra indir, vaz geçme.”

“Trojan, hackware, ransomware hep atakta, dikkatli olmazsan bütün gece kalacaksın ayakta.”

“Dünyanın her hali var, dikkatli olasın. Felaket senaryolarını unutma, sistemi yedekli kurasın.”

“İndin çeşme başına macchiato içmeye, nazlı yâr dert yanar bağlanamadım networke diye”